
Çocuk kitaplarındaki yetişkin tiplerin hiçbir zaman Bölgesel Satış Temsilcisi ya da Bina Hizmetleri Mühendisi olmaması tesadüf değil gerçekten!
Onlar ya aşçıdır ya çiftçi ya da şeker satıcısı! Yani birşeylere emek vererek insanlığa yararlı birşeyler yaptıkları aşikar kişiler!
İşte Alain de Botton’a göre çalışmaya bir anlam yükleyebilmemiz için insanlığa yarar sağladığımıza bize inandırması lazım! Buna göre insanların hayatını kurtaran bir beyin cerrahı ya da sabahları insanları kendine getiren o kahvenin satıcısı hepimizden daha mutlu! Mu?
İşte soru bu!
Hepimiz para için çalışıyoruz ama aynı zamanda bir şey yaratmak için!. Bu bir araba, bir resim ya da bir yemek de olabilir. Başka insanlara yardım etmek için çalışanlar da var aramızda. Yani sonunda sağlam bir motivasyona ihtiyaç duyuyoruz. Botton’a göre çalışmanın trajedisi, insanların hayatlarını etkileyecek bir değişiklik yapmakla çok para kazanmanın bağdaşmamasında. En tatmin edici iş çok nadir olarak en kârlı oluyor ve bu da birçok insanın yaptıkları ve yapmak istedikleri arasında büyük bir boşluk oluşturuyor. Hayatını fotoğraf çekerek geçirmek isterken uzay mühendisi olmak zorunda kalan tanıdıklarımız var, evet. Çok paraya ulaşmaya ama aynı zamanda çalışma üzerinde anlam bulmaya yönelik bir arayış işte. Hepimiz o anlamı bulmaya çalışıyoruz hem de deli gibi! Anlamlı bir iş, başka insanlara gerçek anlamda yardımcı olabildiğin bir işmiş işte, bu o çalışma acısını büyük oranda azaltabiliyormuş.Peki yaptığımız işin bir şekilde birilerine katkıda bulunduğu düşüncesini sürekli kendimize hatırlatırsak başarılı olabilir miyiz? Hayır aynı anda zevk de vermesi gerekiyormuş, yani neymiş?
Botton'a göre: Çalışmak bizi birçok anlamda zenginleştirebilir ama yalnız zevk verdiğinde ve acıyı yok ettiğinde anlamlı olabilir
Bana göre: Erken kalkmadığım müddetçe sorun yok!
Sonuç: Toplu istifa!