Tuesday, December 28, 2010

Günün Kıyafeti




2010 Sonbahar Koleksiyonu by Dave Rittinger
Dökülen yapraklar işe yaramış! Keşke Yaprak Dökümü'nün son bölümünde kullansalardı yaa!

Friday, December 24, 2010

Günün Partisi


Bu akşam ajans partisi var. Maskeli!
Eyes Wide Shut konseptinde ama tadında olmaz umarım!

Sunday, November 28, 2010

Günün Vedası


Haydarpaşa projesi için ilk adım atıldı. Haydarpaşa Garı yandı.
Şimdi oraya istedikleri kadar güzel bir otel, istedikleri kadar havalı bir ticaret merkezi, istedikleri kadar büyük bir alışveriş merkezi yapabilirler.
Biz de o şahane Haydarpaşa Garı'nda ağlaya ağlaya trenden sevgilisine el sallayan aşıklar gibi ardından bakakalırız, dönmesi için hiçbir şey yapamadan!!!

Monday, November 22, 2010

Günün Oyunu


Günaydın!
Bugün pazartesi!
10 günlük bayram tatilinin ardından tekrar birlikteyiz sevgili okurlar!
İlk kez bi bayramda kendimi değil sülalemi düşündüm ve İstanbul'da kalıp onlara vakit ayırdım.
Aman ne büyük fedakarlık. Zaten yapman gereken bir şey demeyin. Bugün pazartesi bak sinirlisiniz bi kahve için kendinize gelin,
ben de bu arada size dün izlediğim oyundan bahsedeyim.
Testosteron'a gittik dün. Oyun Atolyesi'nin şahane oyunlarından biri.
Uzun süredir tiyatro yapmayan bizler uzun süre sonra oyuna gidince gaza geldik.
Yine oyun çıkarsak biz de dedik.
Ayağa kalktık alkışladık.
Kahkahalar attık.
Detay vermiyorum, girin internete biraz araştırın.
Sonra da hemen bilet alın.
Hormonlu bi oyun, dikkat edin kilo almayın.

Monday, November 15, 2010

Günün Pub'ı



Böyle bir yer hayal ediyoruz hep. Bi kaç kişi. Adı henüz belli değil.
İş çıkışı bazen direk oraya gidiyoruz. Bazen hemen üstündeki evimize uğrayıp üstümüzü değiştiriyor, bi şeyler atıştırıyor ve hemen aşağıya iniyoruz.
Biralarımızı içip, günümüz nasıl geçti konuşmak için...
Canı sıkılanı neşelendirip, geyik yapmak için...
Sevgilisinden ayrılanı teselli edip, geyik yapmak için...
Mutluysa sevincini paylaşıp, geyik yapmak için...
Burası Mac Laren's Pub ve üst katı How I met your mother kahramanlarının evi!
Yazdım işte geyik yapmak için...

Monday, October 25, 2010

Günün Highlight'ı

Nil'in yazısında okudum. Demek bazı kişiler bazen aynı frekansta olabiliyor. Daha geçen gün düşünüyodum, benim okuduğum kitaplar genelde paramparça oluyor. O kitabın içinden bir kitap daha çıkıyor. Çünkü içinde altı rengarenk çizili cümleler, notlar ve bazen bana o kitabi hatırlatan dergilerden kopardığım parçalar oluyor. Ben de okuduğum kitabı başkalarına vermeyi çok sevmiyorum çünkü o kitabı okuyan kişi yazarı değil sanki benim o anki ruh halimi okuyacakmış gibi geliyor.
İşte böyle kitabı sadece okuyanların değil kitabı karalayanların cümlelerini toplamış Amazon. Nil'in yazısından öğrendim ben de.
Herkes bir şeylerin altını çiziyor, sen de dene!
http://kindle.amazon.com/popular_highlights

Monday, October 18, 2010

Günün Defteri





Ben defter manyağı bi insanım evet! Gittiğim her yerden bi defter alırım!
Bu defterleri görünce de bayıldım!
Hepsi el yapımı. Marka da şahane. Adı: Taş kağıt makas!
15 günde bir aralarına yeni güzeller ekleniyor.
Hemen tıkla, bu hayatta bi şeyler yazabileceğin bi defterin olsun!

Friday, October 15, 2010

Günün lafı


Günaydın!
Bugün cuma ve cuma cuma adbusters karıştırırken bir ilan gördüm. Diyor ki: Sorry,we are sorry!
Aslında çok itici bir laftır üzgünüm. Yani yalan gibi gelir. Samimiyetine inanmak zordur.
"Zerre kadar sikimde değilsin ama yine de vicdanımı rahatlatmak adına öyle gibi görünmem gerekiyor." gibi bir şeydir.
Gerçekten üzgün olduğunda ise üzgünüm demek yetmez zaten.
Neyse ya niye bu kadar olay yarattım ki üzgünüm sizi de tuttum...

Tuesday, October 12, 2010

Günün Mug'ı



Gürol'a Singapur'dan gelen hediye.
Objektif sandık, meğerse bir mug'mış.

Sunday, October 10, 2010

Thursday, October 7, 2010

Günün Dergisi



Zamanında yazılar yazdım diye demiyorum ama
reklam sektörünün gerek tasarımı gerek içeriğiyle farklı bir yere koyduğu bir dergi oldu her zaman Kırmızı!
İşte ben de 25. sayısında Kırmızı'da yer almaktan mutluluk duyuyorum. Hem de 7 sayfa:)
New York Young and Rubicam izlenimlerimi yazdım. Okuyun bakalım beğenecek misiniz?

http://www.kirmizidergi.com/

Tuesday, October 5, 2010

Günün İlanı


Ev yapımı ekmek daha güzel anlatılamaz herhalde!
by Saatchi Saatchi Düsseldorf

Wednesday, September 29, 2010

Günün Cesuru


14 yaşında yaptığım tek şey ders çalışmaktı. Annem 18 yaşından önce evden başka hiçbir yerde kalmama izin vermedi.
Yurt dışına ilk kez 21 yaşında çıktım.
Bir de Laura Dekker'e bakalım. 14 yaşında, Hollandalı ve tek başına yelkenliyle 21 Ağustos'ta dünya turuna çıktı.

Hollanda çocuk koruma dairesi, hayatını tehlikeye atıyor diye Laura'nın yolculuğuna karşı çıktı.
Ama ailesi sonuna kadar destekledi.
Laura her sabah okuldan da geri kalmamak için ders çalışıyor. Her gün blog yazıyor.
Eğer her şey yolunda giderse 17 veya 20 Eylül 2012'de turu tamamlayacak. Şu an Kanarya Adaları'nda daha sonra ver elini Panama, Galapagos Adaları, Avustralya, Tayland ve Avrupa!

Bu yaşında hala ailesiyle yaşayan biri olarak utandım.
Yalnız başına yeni bir şeyler yapmaktan ölesiye korkan birileri belki okur da cesaretlenir diye yazdım.

Monday, September 27, 2010

Günün Şarkısı


Bugün Sebnem'e taaaaa Los Angeles'tan bir paket geldi. İçinden de bunlar çıktı.
Bir arkadaşı Michael Jackson'ın cenazesine gitmis ve cenazeye girişte taktığı bilekliği ve kitapçığı da ona göndermiş.
Çünkü Şebo Michael'la büyüdü.
Çünkü aslında hepimiz Mıchael'la büyüdük.
O zaman sıradaki parça hepimize geliyor.
You Rock My World
http://fizy.com/#s/1dl9ey

Friday, September 24, 2010

Günün Şapkaları



Hem de kağıttan!
Naoto Fukasawa tasarlamış. Hastayım bunların isimlerine ya! :)
Tam olarak bildiğimiz kağıttan değil ama. Bunlar anao adında suya dayanıklı kağıtlar.
O yüzden hemen yırtılmaz, korkma.
Başına buyruk yani, rüzgar, su filan dinlemez bu şapka!

Wednesday, September 22, 2010

Günün Kilt'i




Dressed to Kilt
Bu defa New York'ta düzenlendi.
Elde edilen gelir Amerikalı gaziler, İskoçya Erskine Hastanesi ve Wounded Warrior Project yararına bağışlandı.
Irak ve Afganistan gazileri, protez bacaklarını etekleri altından sergilemekten hiç çekinmedi.
Acaba Irak ve Afganistan'da ölenlerin kemikleri o sırada nerelerdeydi?

Tuesday, September 21, 2010

Günün T-shirt'ü


Bir yazar olarak Lorem Ipsum sevmeyen var mı? Başın mı sıkıştı hemen Lorem Ipsum!
Art Direktör de sever! Yazar metnini göndermedi mi hemen Lorem Ipsum!
T-shirtlerini yapmışlar, bayıldım!
Almak için http://tiny.cc/w9td0

Sunday, September 19, 2010

Günün Süslüsü




Her gün süsleniyoruz.
Küpeler, kolyeler bazen topuklular!
Eee her gün kahve de içiyoruz.
O zaman fincanlarımız da süslensin.
Sonuçta ona da küpe ya da topuklu yakışır.
Designer Yael kristal from israel

Tuesday, September 14, 2010

Günün Lafı


Birine gittiğinde ondan ben de yeni çay demlemiştim lafını duymak ne güzel!
Bu bir tek Türkiye'de var abi iste! Gerçi New York'ta Pat de demliyordu ama neyse...

Saturday, September 11, 2010

Günün Ayıbı

Ya valla kac gün oldu yazmayalı?
Kendimi kaybetmişim.
Dönmeme yakın bunalıma da girdiğim için içimden sadece zaman kaybetmeden sokaklara fırlamak geldi.
Öyle de yaptım.
Uyumadım.
New York sokaklarında sabahtan akşama kadar sonra bi eve uğrayıp akşamdan sabaha kadar takıldım.
Harika geçti, çok iyi geldi, darısı başınıza!
1 ay şöyle bir şey ayarlayıp kaçma lüksünüz varsa oh ne ala!
Çalış senin de olur nokta.

Thursday, September 2, 2010

Günün Albümü


2009`da Smashes and Trashes Best of`unu cikarip bi kenara cekildiler. En son album 1999'daki Post Orgasmic Chill!
Dusunsene 11 yil olmus. Simdi yeni album geliyor 13`unde!
My Ugly Boy!
Klibi donmeye basladi bile. Skin yine super, sarki guzel, klip sexy!
Cok iyi haber bu cidden, bak cok sevindim simdi!

Wednesday, September 1, 2010

Günün Sürahisi


Dun Queens`te Studio Square diye kocaman bir bira evine gittik! Bak, not alin bunlari!
Buraya gelince gidin kesin! Kocaman surahi biralar 18 dolar! Kisi basi 1 surahi icince kafalar super oldu!
Ota boka gulduk, cok eglendik!
Sonra sabah saati duymadim ve ise gec kaldim tabi! Aferin! "Bu ne sorumsuzluk cocugum?" deme anne
yarim saatcik gec kaldim!
Ha bi de bazi aksamlar metroda korkuyorum evet!

Tuesday, August 31, 2010

Günün eNERJISI


Burayi seviyorum cunku seni surekli oyalayacak bir seyleri var.
Ancak oglen ya da aksamustu Bryant Park`ta biraz dinlenir, canli muzik dinler, cimenlere degdirirsin ayaklarini o kadar.
Sabah metro kaosu, elinde kahveli insanlarin acelesi, ajansta fikir kaosu, surekli yeni yerleri kesfetme maratonu!
Haftasonlari muze, hop orda hop burda turistik aktivite, yeme, icme!
Her yerde insanlar...
Bos gecmiyor bu sehir hicbir yeri!
Enerjisi yuksek insan sevdigim gibi, beni hep enerjisi yuksek sehirlere emanet ediniz!

Monday, August 30, 2010

Gunun Turisti

Yine baska bir sehir yine bambaska insanlar! Gozlerimi kocaman acip etrafa bakiyorum!
Belki Istanbul`da da ayni saskinlik ve heyecani kullanmayi denesem acayip seyler gorebilirim!
Cuma Gulsah geldi!
Cumartesi Bryant Park`ta kahvalti ve sonrasinda Times Square`de her yeni gelen insanin yasadigi hayranligi yasadi!
Sehri gezdikce "Istanbul`dan sonra yasamak isteyecegim tek yer burasi olurdu" laflari dondu dolasti muhabbetimizin ortasina yerlesti!
Bu haftasonu tam turistik gecirdik!
Cumartesi Brooklyn Bridge, World Trade Center ve cevresi. Shake and Shack`te Burger!
Aksam kafalar bi milyon. Biraz dans.
Pazar Central Park ve alisveris!
Aksam Apple Bees`de yemek!
Ben butun parami bi cantaya verdigim icin hesap gelince paramiz olmadigini farkedip panik yasamamiz da o cantaya buyuk bir anlam katti:)

Friday, August 27, 2010

Günün Hayvani

Artik Pat`ten tasinma zamani.
Bugun Gulsah geliyor cunku. Yeni bi ev buldum ve tuttum ama evdeki kediyi gorseniz jungle`da yasiyorum zannedersiniz.
Bi kere bizim normal diye tabir ettigimiz kedilerden degil.
Rengi gri gibi olan ve aslinda icinde cin var ya bunun denilen yaratiklar var ya onlar gibi bi sey iste.
Bir bakiyor bi bakiyoooo boyle hiptonize olur, tamam kardes al ye beni bak hazirim dersiniz.
Napiyim ama baska bir yer bulamadim.
Bugun cuma enseni kapa esprisini yapamiyorum burda kimseye. Birine bi caksam di mi?
Turkler de bu cok meshurdur yaa ehiehi filan yapsam:P
Neyse hava yine guzel. Haftasonu ve New York:)
Yarin Brooklyn Bridge.
See you guys

Thursday, August 26, 2010

Günün Fikirleri




Evet fikirlerimi sundum. Iki tanesini begendiler:)
Maskotu Snoopy olan Metlife sigorta sirketine ilan fikirleri!
Hava da super bugun.
Bugun super galiba:)

Wednesday, August 25, 2010

Günün Wrap`i


Ya oglen surekli corba iciyorum icim isinsin diye! Bugun asure gibi bir sey ictim. Bir de yarim wrap yiyim dedim.
Doymuyorum da!
Neyse chicken fajita wrap aldim. Paketi bi actim siyah!
Bu ne ya?
Siyah dürüm olur mu cok afadersin yani? Bir benzetme yapmak istemiyorum ve direk cope atiyorum!
Acimmm!

Gunun Haberleri


Bravo! Bavula sadece elbise' etek ve sort koyan salak benim evet!
Naber?!
Bi hava durumunu kontrol et bi sey yap di mi?!
Neyse alisveris icin bahane cikti! Mecburiyetten alisveris yapiyorum:)
Hava resmen soguk ve yagmurlu!
Neyseki yarin duzeliyormus.
Gece sokaklarda yalniz yurumeye korkan ben su an Harlem`de yasiyorum.
Yani artik bana bi sey olmaz dude!
Pat Harlem`in guneyinde yasiyor.
Tamam artik yenileniyormus, ogrenciler kalmaya baslamis filan ama
10 siyahla asansore binince biraz tirsiyosun.
Irkci degilim sacmalama!
Simdi bi oda buldum Upper East Side`ta. Yani yeri super.
Bugun gormeye gidicem.
Is sonrasi monotonluga Istanbul`da da burda da HAYIR!
Dun aksam Yash`la bulusup Little Italy`e gittik.
Little Italy sadece italyan lokantalarinin oldugu bir yer.
Roma`da yedigim pizzadan daha guzelini yedim.
Su an isteyim ve isin 3.gunu!
Yaptiklari isleri incelemekle geciyor bu aralar!
Baslangic maasini acikliyorum hazir misiniz?
3750 dolar
Tamam kiralar yuksek ve New York pahali ama yani baslangic diyorum!
Bir kampanya calisilacagi zaman 2`li gruplar halinde 3 ekip filan calisiyor ve fikirlerini creative director`lere sunuyor.
Artik hangisi secilirse.
Boyle 2 kisilik ekiplerden 35 tane filan var.
Iyi bir buddy`in varsa yasadin!
Yakinda brief sessionlara giricem.
Insanlarin pesinde dolanip duruyorum neyseki cok sekerler.
Yine update edicem.
Ciao

Monday, August 23, 2010

Günün Heyecanı


Yani nasıl bir stres nasıl bir stres? anlatamam.
Niye ki? diyenlere oha demek istiyorum.
Bu sene Cannes'da dunyanın en kreatif 2.ajansı seçilen bir ajanstan bahsediyorum.
Kapısından içeri giriyorum.
İçeride bir masam, bilgisayarım, guvenlık kartım, bana acılmıs ozel mailim ve üzerinde adımın yazılı olduğu telefonum var.
Nasıl ya?
Y&R New York"tayım.
Adamlar her seyi hazırlamış beni bekliyor.
O kadar mutlular ki anlatamam.
Herkes İstanbul mu waowww filan yapıyor.
İlk arkadaşım Feliks. Alman ve Türkçesi süper.
İngilizce almanca ve türkçe konuşuyoruz.
Diğerleri de genelde Avrupalı.
En sevdiğim şey ajansta stres yok. Bugun pazartesi bi stres olur bir şey olur di mi?
En azından bizde oyle oluyor.
Yok herkes gayet sakin. Egleniyorlar.
Coook kalabalıklar. Genelde 2 kişilik gruplar halinde çalışıyorlar.
Playstation, bilardo içeride her sey var, creative'i hoş tutuyorlar!
Çok detay vermicem Kırmızı'ya yazıyorum çünkü sürprizi kaçmasın.
Ama guzel bir giriş oldu, gelişme ve sonuç yakında...